Natalia’yı yıldızlara bakma bahanesiyle ormana götürüp sikiyor

Gece karanlığının içine dalıp gökyüzündeki yıldızları izlemek için Natalia’yı uzak bir tepede buluverdin. Hafif serinlik tenine vururken, vücudundaki elektriklenme ilk dokunuşla patladı. Yataktan yeni kalkmış gibi narin ama içinde fırtınalar koparan bu folloş, gözlerinin içine bakıyordu; dudaklarında hafif, alçakgönüllü bir tebessüm vardı. Gözlerinle onu süzerken, aklından geçen tek şey vardı: Bu gece yıldızlara değil, onun amcığına bakacaktın.

Nazikçe elini belinden kavrayıp çektiğinde, teni cildi tenine temas eder etmez titredi. Elini yavaşça eteğinin altına sokup o sıcaklığı hissetmek için saksoyu ortaya çıkarmaya başladın. Parmağın amcığını yuvasından çıkarırken çıkan ıslaklık ve sıcaklık seni delirtti. Dilini dudaklarının arasına sıkıştırıp biraz daha saksoyu emmeye başladın; her hırıltısı kulaklarını çınlatıyor, nefes alış verişleri artıyordu.

Onun kıvrımları arasında kaybolmuşken, kestiremediğin bir anda eteğini hızla kaldırıp yatağa yatırdın. Dizlerini açtı ve senin kara yarak hemen içine doldu. İlk giriş sert oldu ama devam ettikçe ikiniz de şiddetle birbirinizi arar hale geldiniz. Her kökleyişte göğsüne vuruyor, amcığını derince uzatıyordun ki amını katlamaya hazırdın.

Natalia’nın çatırdayan nefesleri ve inlemeleri arasında yükselen ritmi hissediyordun; önce yavaş ama giderek hızlanan hareketlerin sonunda vajinası sanki sana yapışmıştı. Yoğun zevkten afallayan bedenini iyice sardığın anda kudurmuş gibi dayamaya başladın; o da karşılık verdiğinde sesler birbirine karıştı. Artık sadece yıldızlar değil, yere yayılan inlemelerle doluydu gece.

Sonunda dayanılmaz bir boşalmayla üstüne boca ettin; sıcak sıvılarınız birleşip teninde akarken, sen onun acı tatlı yanıtlarını yutuyordun. Bu tam bir işkence ve zevkti; geceye hükmeden sizdiniz artık—yıldızlar bile size kıskanç kıskanç bakıyordu.